***HOŞGELDİNİZ*** Yazılarımı sağdaki turuncu RSS butonundan takip edebilirsiniz.

Avrupa Türkleri Sever mi?

27 Mar 2008

 İstanbul Üniversitesi'nde öğretim üyesi Alman asilli Prof. Naumark ile bir kısım talebesi Boğaziçinde geziye çıkarlar. Talebelerden biri prof. Naumark'a su soruyu sorar:

- Avrupa bizi neden sevmez hocam ? prof. Naumark su cevabi verir:

- Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir, Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hıristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince:

1. Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama faraza laik söyle dursun, Hıristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam eder.

2.Sizler farkında değilsiniz ama, onlar su gerçeğin farkındadırlar: Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.

3. Avrupa’nın pazarı idiniz. Simdi Avrupayı pazar yapmaya başladınız.

4. En az 400 yıl Avrupa'da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.

5. Selçuklular Anadolu'yu, Osmanlılar ise orta Avrupa ve Balkanları Haçlı ordusuna mezar ettiler.

6. Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine

benzeterek hakimiyet sağladılar.önce ahlaki değerlerinizi yıpratmaya başladılar giyiminizden yaşantınıza kadar sonra kendi içinizde sizi bölmeye başladılar A-B-C-D gibi

7. Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet uğruna her şeyini feda etmeseydiler, İslamiyet bugün belki sadece Hicaz'da varlığını devam ettirirdi, Kaldı ki Vahhabiliği kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığı'nın adamlarıdır. Bati her yerde İslamiyet'i, sapık inançlara kanalize etti.Ama Osmanlı, Asr-i Saadet'i devam ettirdi.

8. Kilise size kin kusmaktadır. Ve sebepleri yukarıdadır.

9. Ben Türkiye'ye geldiğimde 2 üniversiteniz vardı, simdi 19 üniversite var. (O tarihte öyle idi simdi ise çok daha fazla.) Osmanlı zamanında ise her yerde bir medrese vardı tarihinize bakin her medresede bilim eğitimi vardı ilk denizaltını Osmanlının yaptığını çoğunuz bilmiyorsunuzdur belki de ama Avrupa bunu biliyor

10. Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupanın refahı ve medeniyeti yıkılır.Ama sizde bunun olması bu şartlarda çok zor.

11. Yine sizler, Avrupa'nın tarihi düşmanısınız ve daima düşman olarak kalacaksınız.'

Evet, almasını bilene ders ve ibretlerle dolu bir itirafname.

KIZIM GELDİ KIZIM

22 Mar 2008

BUGÜN KIZIM DÜNYAYA MERHABA DEDİ.HARİKA BİR DUYGU. HATTA DOĞAR DOĞMAZ BİR SAAT BENİM ÜSTÜMDE YATTI, KALP ATIŞLARIMI DİNLEMESİ GEREKİYORMUŞ. BUGÜN BENDE YENİDEN DOĞMUŞ GİBİYİM. GERÇEKTEN DE ANNELER BİR KEZ BABALAR DOKUZ KEZ DOĞURUYORMUŞ.
BİZİM İÇİN YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR, BAKALIM BİZİ BAŞKA NE SÜRPRİZLER BEKLİYOR.

YAZILARIMA YAKINDA DEVAM EDERİM.

HERKESİN DE BU DUYGUYU TATMASINI DİLERİM..

SAĞLICAKLA...

Amerikan Filmlerini Türkler Çekseydi...

20 Mar 2008



















Kiev'de Fiyatlar

17 Mar 2008

Merhaba Kiev'den yazılarıma devam ediyorum. Buraya gelmeden önce merak ettiğim konuların başında fiyatlar geliyordu. Türkiye ile karşılaştırdığımızda fiyatların ortalama %15 aşağılarda olduğunu görüyoruz.
Ama bazı fiyatlarda var ki Türkiye'nin iki katı. Buyrun liste aşağıda yorum size kalmış.

  1. Üç yıldızlı bir otel 100 euro civarında.
  2. Kiev'de ev kiraları 500 usd dan başlıyo. Sadece tek odalı bir daire için,
  3. Elektrik+doğalgaz+su+apartman aidat vs ayda 50 usd'ı geçmez.
  4. Standart Ekmek 0,36 usd (500 gr)
  5. Genelde musluk suları içilmiyor. 5 lt su 1,2 usd.
  6. Benzine son zamanlarda çok zam geldi. Bugun itibariyle 95 oktan süper benzin 1,13 usd.
  7. Sigaralar ortalama 1 usd.
  8. Şehiriçi ulaşım ucuz. Metro dünyanın en ucuz fiyatı: sadece 10 cent. yakında zam gelecekmiş !
  9. Minibüsler mesafeye göre değişiyor. en pahalısı 60 cent.
  10. Fanta 2 lt = 1,2 usd.
  11. Patetes: 0,6 cent.
  12. Domates 3 usd
  13. Süt= 1 usd
  14. Mc Donalds Fish Mac menu= 4 usd
  15. Dışarıda bir yemek = 5-6 dolara karnınız doyar.
  16. Pizza 12 dolar. Çok büyük ben bile bitiremem :)
  17. Otoban bedava :)
  18. Piknik yapmak bedava :)
  19. Köprü geçişi bedava:)
  20. Cepten aynı operatörü aramak bedava :)
*Bu fiyatlar Mart 2008'de Kiev'de tespit ettiğim fiyatlardır.

Herkese İyi Haftalar dilerim...

Mc Donalds'ta öğle yemeği

12 Mar 2008


Yaklaşık beş buçuk aydır Kiev'deyim. İstanbul sadece 2 saat uzaklıkta da olsa bana çok uzak geliyor. istanbul'a gider gitmez hemen bir iskender yemek istiyorum birde taze ekmekle sabah kahvaltısı yapmak.
Belki de yakında buraya hem bir Türk Ekmek Fabrikası hemde bir Bursa İskender Açılır zira Türk İşadamları için iyi bir yatırım olabilir.
        Sadede gelelim geçtiğimiz günlerde öğle yemeği için dışarı çıktım hava güzeldi birazda yürüyüş olurdu benim için. Fazla secenek olmadıgından istikameti Mak Donalds Amcanın dükkanına çevirip yürümeye başladım. Yolda birşey dikkatimi çekti. Parkta anneler bebeklerini atmışlar arabalarına yürüyüş yapıyorlar bir yandan da kitap okuyorlar. Türkiye'de zor göreceğimiz bir manzara.
        Neyse Mc Donalds da 20 hrv(Yaklaşık 4 usd) karşılığında bir Mc Fish menü alıyorum. O da ne masama hemen misafirler geliyor. Çevredeki serçeler ve güvercinler o kadar alışmış ki masanın üzerinde benimle beraber yemeklerini yiyorlar.
Son olarak 4 dolara 1 adam ve 6-7 kuşun karnı doyuyor.
Burada böyle...

İbrahim Amca'nın Hikayesi

11 Mar 2008

Bu yaşanmış gerçek bir hikaye..Mısırlı bir dava adamı olan doktor Saffet Hicazi'den dinledim bir Tv kanalında..Kendisi de, olayın kahramanından bizzat dinlemiş..

İbrahim Amca bir Türk..Fransa'da yaşıyor ve mütevazı bir bakkal dükkanı var, daha doğrusu küçük bir marketi..

O'ndan alışveriş yapan bir sürü site sakini var dükkanının çevresinde..
Her milletten, her dinden, her renk ve ırktan pek çok insanlar..

Olayımızın kahramanı Cad, 7 yaşında bir Yahudi çocuğudur..

Cad, hergün gelir ve İbrahim Amca'dan alışveriş yapar, her gelişinde de sahibine hissettirmeden( !) bir çikolatayı cebine indiriverir. .

Bu aylarca böyle devam eder..

Birgün yine gelir, alışveriş yapar ama her zaman yaptığı gibi çikolata almaz, çıkar..

İbrahim Amca, arkasından seslenir şefkatle;

"Caad, bugün çikolatanı almadın " Ve uzatır ona her zaman Cad'ın aldığı çikolatayı..

Şaşırır çocuk ve; "Biliyor muydun?" der hayretle..

İbrahim Amca başını okşar Cad'ın ve; "Sakın bir daha çalma Cad, hırsızlık büyük bir suçtur..Başkasının hakkına tecavüzdür! Buraya geldiğinde yine al çikolatanı, ama benden hediye olarak" der şefkatle..

Bundan sonra Cad ile arkadaş hatta dost olurlar..İbrahim Amca 50 yaşında, Cad ise 7 yaşında bir çocuktur..Aradan yıllar geçer..Ne zaman Cad'ın bir sıkıntısı olsa, doğru İbrahim Amca'sına koşar Cad.. O'nun şefkatli sinesine sığınır; Ailesiyle, arkadaşlarıyla vb. tüm sorunlarını anlatır bu dostuna ve nasihatlarini, çözümlerini hayranlıkla dinler, uygular..

Ne zaman sıkıntıyla İbrahim Amca'sına koşsa Cad, İbrahim Amcası çekmecesinden bir kitap çıkarır ve Cad'a vererek; "Hadi aç bir yeri" der, sonra Cad'ın açtığı yeri okur, Cad'a anlatır ve sorununu böylece çözümlerler birlikte..Hayrettir ki, her defasında da teşhis ve çözümler doğrudur!..

Böylelikle tam 17 yıl geçer; Cad 24 yaşında koca bir genç delikanlı, İbrahim Amca da ötelere yürüyen bir fani..Ama dostlukları hep bu minval üzeri devam etmiştir..

Bir gün emr-i Hakk vaki olur ve İbrahim Amca, Hakk'ın rahmetine kavuşur..Ölmeden önce çocuklarına bir vasiyeti vardır İbrahim Amca'nın; İçerideki küçük Sandık olduğu gibi hiç açılmadan Cad'a verilecektir. .

Cad, bu en büyük dostunun ölümüyle yıkılır..Çok ağlar, çok yanar..Artık elinden yüreğinden tutan, sorunlarına çözümler bulan, sırdaşı-dert ortağı yoktur..

Vasiyet üzerine sandık Cad'a ulaştırılır..
Ama ilk anların hüznüyle açmak bile istemez Cad..

Neden sonra yine büyük bir sorunla baş başa kalır Cad ve içinden çıkamadığı, çok daraldığı bir vakit aklına İbrahim Amcası gelir, gözleri dolar; Seslenir dostuna;
"Ah keşke burada olsaydın da, çözümleseydin yine, bak yalnız kaldım, bak ortada kaldım…" derken aklına sandık gelir..Koşar açar sandığı..Bir de bakar ki sandıktan, İbrahim Amca'sının eline verip açtırdığı ve okuduğu böylelikle sorunlarını her seferinde çözümlediği o Kitap çıkar..

Kur'an'dır O!..

Ama bilmez bunu Cad.. Koşar, okutmak için birini arar, herkese gösterir kitabı..Sonunda bir Tunuslu okur açtığı sayfayı ve tercüme eder Cad'a..Sorun yine çözümlenmiştir o Kitap sayesinde..

Merak eder Cad, sorar "Bu Kitap nedir?"
Tercüme eden Tunuslu; "Bu Kur'an-ı Kerim'dir, Müslümanların kitabı"

Cad şaşırır, şoktadır!
Demek ki yıllarca bilmeden okudukları, her derde deva olan o esrarengiz kitap Kur'an'dır ha?

Zerre tereddüt etmez Cad ve sorar hemen; "Müslüman olmam için ne yapmalıyım?"

Tunuslu gerekeni söyler-öğretir-yönlendirir ve Cad müslüman olur..
CadAllah Kur'an adını alır..

Hikaye burada bitmiyor..

Cadallah Kuran, öyle ilerler, öyle kendini yetiştirir ki bu yolda, sadece Avrupa'da 5000 kişinin Müslüman olmasına vesile olur..Her geçen gün artar, hidayetine vesile oldukları..

Daha sonra Cadallah Kuran, Afrika Kıtasına geçer, orada da 5 milyondan fazla kişi, sayesinde Müslüman olur..

Dr. Saffet Hicazi, Bizzat tanışır O'nunla ve hikayesini dinler, elinden hiç bırakmadığı hayli yıpranmış Kur'an'ı sorduğunda Cadallah; "Ammu İbrahim'in Kur'an'ı işte bu" der, yanında gezdirmektedir hep..

Dr. Saffet; "Niçin Afrika Kıt'ası diye sorunca da;

Açar elindeki İbrahim Amca'nın Kur'an'nını ve kabını sıyırıp son sayfasında çizili Afrika haritasını gösterir..Ve der ki; "İbrahim Amcam biliyordu benim Müslüman olacağımı ve bana işaret etti ki bu haritayla, Afrika'ya gideyim ve bu Nur'u gönüllere koyayım Rabbimin izniyle"

Yine Dr. Safet'in anlattığına göre, bir gün Nijerya dan bir heyet gelir Mısır'a, yardım heyeti..Bu heyetin sözcüsüyle konuşurken Saffet Bey, kabilesini, nerede oturduğunu vb sorar adama..O da söyleyince, "Sen der Cadalllah Kur'an'ı tanıyor musun?..

Bunu sorunca, adam çok şaşırır ve heyecanla; "Evet!" der ve "Sen nerden tanıyorsun, yoksa gördün mü O'nu, konuştun mu O'nunla?" peşpeşe sıralar sorularını..

"Evet" deyince Saffet Bey, ellerine sarılır, elini-yüzünü öper, öper gözyaşlarıyla..

Ve der ki; "Ben O'nun sayesinde Müslüman oldum. Madem bu eller O'nun elini tuttu, madem bu gözler O'nu gördü, ben sanki O'nu öpüyorum"

2004 yılında vefat etmiş Cadallah Kur'an..Rabbim mekanını cennet eyleye, amin..

Rabbim İbrahim Amca'ya da rahmet ede, O gibilerin emsallerini arttıra..
Avrupa'nın batağında bir Nur..
Dirayet, şefkat, din, ırk ayırmadan seven yüce bir gönül..
Her yaşa hitabetmesini bilen bir kocaman bir yürek,
O'na sallallahu aleyhi ve sellem benzeyenbir can..

Sana, senin gibilerine ne kadar muhtacız ya Ammu İbrahim!

Bir Arap kanalında Kur'an'ı, O'na sarılmayı, Kur'an'la amel etmenin lüzumunu anlatan bir Mısırlı Tebliğci, konuşmasının sonunu senin kıssana ayırmıştı..Gözyaşlarıyla anlattı seni..Gözyaşlarıyla dinledik..Gurur duyduk seninle İbrahim Amca!

Hele zerafetle, hiç örselemeden yetiştirdiğin fidanının, dünyanın dört bir köşesinde, ab-ı hayat dağıtması hiç olacak şey miydi İbrahim Amca?

Hele bu asırda!..Herkesin maddeye meftun olduğu, herkesin "ben ben" dediği, kendi çocuklarını bile önemsemeyip, nefsinin bitmez tükenmez arzularının peşinde olduğu şu talihsiz asırda…..

Senin amel defterin mahşere kadar hiç kapanmayacak ne mutlu sana İbrahim Amca..

Sana, senin gibilerine ne kadar muhtacız ya Ammu İbrahim!
Nefesini yolla bize, diriltici yüreğindeki o nefhaları..
Silkinip dirilelim, şu ölüm uykusundan kendimize gelelim..

Alıntıdır...

Filozof adamın hali başka...

6 Mar 2008

Sokrat Ölüme mahkum edildiginde, esi:
- Haksiz yere öldürülüyorsun, diye aglamaya baslayinca, Sokrat:
- Ne yani, demis. Birde hakli yere mi öldürülseydim!
-------------

Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yasayis ve felsefesiyle ünlü
filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliginden baska
hiçbirseyi olmayan kibirli bir adamla karsilasir. Ikisinden biri
kenara çekilmedikçe geçmek mümkün degildir... Magrur zengin, hor
gördügü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem"
der. Diyojen, kenara çekilerek
gayet sakin su karsiligi verir:

- Ben çekilirim!!
--------------

Bir semsiye tamircisi, yazmis oldugu siirleri incelemesi için
Sheaksper' a gönderdiginde, ünlü yazarin cevabi su olur:
- Dostum siz semsiye yapin, hep semsiye yapin, sadece semsiye
yapin..
--------------

Meshur bir filozofa:
- Servet ayaklarinizin altinda oldugu halde neden bu kadar
fakirsiniz?
diye soruldugunda:
- Ona ulasmak için egilmek lazim da ondan, demis.
--------------

Dostlarinda biri, Fransiz krali 15. Lui' ye:
- Majesteleri, demis. Akil vergisi almayi hiç düsündünüz mü?
Hiç kimse
budalalagi kabul etmeyecegine göre, herkes böyle bir vergiyi seve
seve öder.

Kral, alayli alayli gülerek:
- Hakikatten enteresan bir fikir, cevabini vermis. Bu bulusunuza
karsilik, sizi akil vergisinden muaf tutuyorum.
---------------

Kulaklarinin büyüklügü ile ünlü Galile' ye hasimlarinindan
biri:
- Efendim, demis. Kulaklariniz, bir insan için biraz büyük degil
mi?
Galile:
- Dogru, demis. Benim kulaklarim bir insan için biraz büyük ama,
seninkiler bir esek için fazla küçük sayilmaz mi?
---------------

Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' un bir muharebede tenkide
kalkisip parmagini harita üzerinde gezdirerek:
- Önce surasini almaliydiniz, sonra buradan geçerek ötesini
zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye baslayinca, Napolyon:
- Evet, demis. Onlar parmakla alinabilseydi dedigin gibi yapardim.
----------------

Bir toplantida bir genç M. Akif küçük düsürmek için:
- Afedersiniz, siz veterinermisiniz? demis. M. Akif hiç istifini
bozmadan su cevabi vermis:
- Evet, biryeriniz mi agriyordu?
-----------------

Idam edilmek üzere olan bir mahkuma:
- Diyecegin bir sey var mi? diye sorduklarinda:
- Bu bana iyi bir ders oldu!!
-----------------

Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanli padisahi gibi sefere
çikacagi
yerleri gizli tutarmis. Bir sefer hazirliginda, vezirlerinden
biri
israrla seferin yapilacagi ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sir saklamayi bilir misin? diye sormus. Vezir:
- Evet hünkarim, bilirim dediginde, Yavuz cevabi yapistirmis:
- Bende bilirim.
-----------------

Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarinda ilerlerken,
kesfe gönderdigi askerlerden biri huzuruna gelip telasla:
- 300 bin kisilik düsman ordusu bize dogru yaklasiyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek söyle der:
- Bizde onlara yaklasiyoruz.
-------------------

Bir filozofa sormuslar: Sansa inanirmisiniz?
Filozof: Evet, yoksa sevmedigim insanlarin basarisini neyle
açiklardim

İletilen Maillere Cevap...

3 Mar 2008

  1. Bir yere üye olduğunuz için fidan dikilmez!
  2. Bir yerde oy kullandığınız için Türkiye'de bir kanun teklifi yasalaşmaz!
  3. Bir maili 10 kişiye gönderirseniz dileğiniz yerine gelmez!
  4. Bir maili ne kadar çok kişiye gönderirseniz o maili Microsoft veya AOL gibi büyük firmalar takip edip o kadar para yardımı falan yapmaz!
  5. Sadece resim olan bir postayı "forwardlayınca bakın ne olacak" diye forward'latmaya çalışanlara sorun bakalım onlar ne görmüşler… Hiç bir şey görünmüyor boşuna forwardlayıp da milletin vaktini almayınız…
  6. LC Waikiki satılmadı!
  7. Gerçekte yardım bekleyen yanan bir çocuk yok. Varsa da aynı çocuk geçen sene zaten bir kez yanmıştı!
  8. Coca Cola'yı tersten okuyup yorumlayabilen arkadaşlarımızı da ödüllendirmek istiyoruz.
  9. Doları katlayınca pentagonun yanmış resmi oluyormuş. Az daha katlayınca ikiz kulelerin yanmış şekli çıkıyormuş. Evet arkadaşlar bunu da gördük ki Dolar, Pentagon ve Ikiz Kulelerin inşasından çok daha önce şu andaki halini almış :))
  10. Bu maili sana yollayana da yolla. Dostluğumuz pekişsin diyenlere sesleniyorum. Aynı maili göndermeyin yahu. Biraz daha yaratıcı, başka şey yollayın kardeşim!
  11. Nike logosunda aslında Allah yazısı gizliymiş. Biz baktık. Göremedik :)
  12. Türk polisi e-posta trafiğini takip etmiyor!
  13. Sinemada koltuğumuzun altına AIDS virüsü taşıyan iğne yerleştirebilen psikopat arkadaşlarımız varmış. Bu kişilerin devlet tarafından halk eğitim merkezlerinde el sanatları alanında hoca olarak istihdam edilmelerini istiyoruz.
  14. MSN Listenize biri eklendiği taktirde ciddi problemlerle karşı karşıya kalma riskiniz, söz konusu hacker sizi kafaya takmışsa zaten yeterli düzeydedir. Korkmanıza gerek yok. Size birinin internette zarar verebilmesi için MSN kullanmak gerekli ve şart değildir :)
  15. MSN paralı olmuyor. Logo mogo maviyken yeşile veya mora dönmüyor. Bir yere tıklamanız da gerekmiyor!
  16. Erkek milletini yeren, kız milletini öven mailler erkek icadıdır. Maksat kız MSN adresi toplamaktır arkadaşlar!
  17. Israil'li bilim adamlarının sivri sinek DNA'sıyla oynayıp süper kan emici, on kat daha dayanıklı hale getirdiği ve komşu ülkelerin ve Türkiye de dahil olmak üzere DNA haritasını çıkartmakta kullanacağı casus sivrisinek olayı... Tabi mesajın sonlarındaki damarlamızdaki asil kanı kirletmeye yönelik böyle bi girişimin asla kabul edilmeyeceği vurgusu karşılıklı akıl sağlığı dileklerine yol açmıştır.
  18. 1987'den beri dolaşan mail diye bir şey yoktur. O dönemde mail yoktu!
  19. Klavyemizdeki "w, h, k, ğ" tuşları paralı olmayacak. Bunun için sitelere girip millete hit kazandırmayın!
  20. Petrol rezervlerimizin üzerine Amerika civa döküp kuyuları kapatmamıştır. Arkadaşlar, cıva sıvı bir madendir. Tamam ağırdır ama sıvıdır, sıvı!
  21. Rus hackerler Türk hackerlara savaş falan açmadı. Açsa da ucu bize dokunmaz! Bırakın yesinler hacker'lar birbirlerini. Bize ne?
  22. Kimse telefonunuzu kontrol etmek için arayıp sizin kimlik bilgilerinize erişmek için kullanamaz. Faturasını falan da sizin hesabınıza böyle bir yöntemle geçiremez!
  23. Tao öğretileri Allah'ın güzelliğini savunan şeyler değildir!
  24. Sırf birisinin rüyasına girdi diye o maili iletmemiz dinen şart değildir. Bunu yollamazsak dinden falan da çıkmayız.
  25. Her ne sebeple olursa olsun, lütfen e-mail forward'larken veya gönderirken e-mail adreslerini CC kısmına DEĞİL, BCC kısmına yazalım!